YDG’den “geleceksizliğe” karşı örgütlenme çağrıları: “Özgürlük örgütlü mücadelededir”
YDG’nin halk gençliğini kuşatan geleceksizliğe karşı başlattığı ‘Gelecek Biziz’ kampanyasının ajitasyon ve propaganda çalışmaları yaygın çağrılarla İstanbul’da devam ediyor. İstanbul’da Sarıgazi, 1 Mayıs Mahallesi, Kartal ve Maltepe’de yoğun afiş ve sticker çalışmaları ile geleceksizliğe karşı örgütlenme çağrıları yapıldı. Kartal ve Maltepe’de afiş ve sticker çalışmalarına halk yoğun ilgi gösterdi. Özellikle egemen sınıfların azgınca saldırdığı bu süreçte sokakta olmanın, faaliyetleri kitlelere aktarmanın önemli olduğunu çalışma esnasında kitle ve gençlikle yapılan sohbetlerde öne çıktı.
Çalışmalara ve kampanyanın içeriğine dair açıklama yapan YDG geleceksizlik sorununun pandemi krizi ile birlikte giderek derinleştiriğini ifade ederek bu meselenin artık tüm emekçi halk kitlelerinin gündeminde olduğunu belirterek şunları ifade etti: “Kovid-19 salgınında vaka sayılarının ve ölüm oranlarının artışından kaynaklı yeni kısıtlamalar ve yasakların geldiği 2020 Eylül ayı içerisinde “eğitim-öğretim yılı” başladı. Uzun zamandır “normalleşme” adımları atılsa da salgının etkileri devam etmektedir. Bu etkiler sürerken ikinci pik noktasına ulaşan salgın, eğitim sisteminde birtakım “düzenlemelere” gidilmesine neden oldu. Geçtiğimiz dönemi uzaktan eğitimle bitiren egemenler, önümüzdeki döneme de uzaktan eğitimle devam etme kararı aldı. Açıklanan düzenleme içindeki kararlar birbiriyle ve mevcut eğitim sistemiyle çelişmektedir. Yine salgın eğitim sistemindeki sorunları ve mevcut niteliğini ortaya çıkarmıştır.” diyen YDG, bu haliyle eğitim sisteminin “dikiş tutmayan” halinin sürdüğünü ifade etti.
“İŞSİZLİK VE YOKSULLUK DERİNLEŞİYOR, HALK GENÇLİĞİ ÖFKE MAYALIYOR”
Halk gençliğinin çok yoğun bir işsizlik içerisinde olduğunun altını çizen YDG, bu haliyle sisteme dair çelişkilerin daha da netleştiğini vurgulayarak şöyle devam etti; “Egemenlerin kendi çıkarlarını geliştirmek ve sistemlerini yeniden üretmek için eğitim sistemi ve akabinde iş olanaklarıyla ilgili hamleleri gençliğin gündemlerinde yer bulmaktadır. Devletin ve varolan sistemin geçmişten de çok iyi bildiğimiz ve salgınla beraber de kendini berrak biçimde gösteren sömürücü niteliği, gençlerin devlete olan güvensizliğini büyütmesini sağlamıştır. Her 10 gençten 1’inin çalıştığı fakat çoğu gencin yoksulluk sınırının altında olduğu bilinmektedir. Gençlerin doldurduğu hizmet sektöründe salgınla beraber yaşanan krizin sonucunda işten çıkarmalar yüksek boyutlara ulaştı. Birçok çalışan öğrenci kovularak işsiz bırakıldı. Bu çok katmanlı kriz ortamı içerisinde gençlik politize olmaktadır. Dünden bugüne taşınan salgın krizi uygulamaları halk gençliğinin var olan geleceksizliğini alabildiğine derinleştirmiş ve çok geniş bir işsizlik ordusunu yaratmıştır. Bu durum var olan çelişkileri ve sistemle gençlik arasında örülen duvarı büyütürken tepki ve isyanın birikmesine neden olmaktadır. Esas halka bu tepkinin yönünün ve niteliğinin ne olacağıdır.” ifadeleriyle varolan tepkinin örgütlü mücadeleye kanalize edilmesinin gerekliliği vurgulandı.”
“ÖZGÜRLÜK ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDEDİR”
Faşist diktatörlüğün krizli yapısının derinleşmesine paralel alabildiğine saldırganlaştığını belirten YDG “bugünkü süreç tüm halk kitlelerinin ve örgütlü güçlerinin yoğun bir saldırı, baskı ve sindirme ile karşı karşıya kaldığı bir süreçtir. Emekçiler salgın koşullarında ölümüne sömürülmekte, hakları için direnen maden işçileri coplanmakta, her gün bir kadın katledilmekte, T. Kürdistanı’nda halk helikopterden atılmakta, LGBTİQ+’lar yok sayılmaya devam edilmektedir. Bu dönemde baskı ve yasaklar, gerici uygulamalar, okullarda ve özellikle de üniversitelerdeki faşist abluka gençliğin özgürlük alanını alabildiğine daraltmıştır. Var olan sistemin özgürlük adına ne kitlelere ne de halk gençliğine sunacağı hiçbir şey yoktur. Özgürlüğü kazanmanın tek yolu örgütlü mücadelededir.” ifadeleriyle örgütlenme çağrısını yineledi.
“MÜCADELE VARSA UMUT DA VARDIR!”
Burjuva feodal düzenin derinleştirdiği geleceksizliğin halk gençliğini yarına dair karamsar bir tabloyla yüz yüze bıraktığını ifade eden YDG, “halk gençliğinin bu süreçte olduğu her alanda ve özellikle de emekçi semt ve mahallerde çalışmalarımızı yoğunlaştırarak kitle çalışmalarına ağırlık verecek ‘mücadele varsa umut da vardır’ diyerek örgütlenme çağrılarını yineleyeceğiz. Şimdi gelecek ile aramıza kalın duvarlar örenlere karşı mücadeleyi ve direnişi büyütme zamanı! Tüm halk gençliğini YDG saflarında örgütlenmeye yarını kazanma mücadelesine omuz vermeye çağırıyoruz” sözleriyle mücadeleye çağrı yaptı.