Gençlik örgütlerinden Beyazıt’ta Ankara Katliamı anması
Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren 103 kişi, aralarında Yeni Demokrat Gençlik’in de olduğu çok sayıda gençlik örgütü tarafından düzenlenen basın açıklaması ile anıldı.
Yoğun polis ablukası ve tacizinin olduğu ve bir öğrencinin gözaltına alındığı anma 14:00’da başladı.
İstanbul’daki üniversite öğrencilerinin ortak anma programı Beyazıt Meydanı’nda gerçekleşti. Üniversiteliler, “10 Ekim için adalet, katillerden hesabı gençlik soracak” yazılı pankartla Beyazıt Ana Kapı önünde toplandı.
Öğrencilerin yaptığı basın açıklamasının tam metni şu şekilde:
“Bundan 4 yıl önce Ankara’da tren Garı önünde binlerce insan, barış ve özgürlük taleplerini yükseltmek için bir araya geldiler. Amed’de, Suruç’ta, ve diğer saldırılarda olduğu gibi direnişin kararlılığıyla sokakları, meydanları dolduranlar ardı ardına patlayan bombalarla susturulmak istendi.
Alana ambulanslardan önce ulaşan polisler, patlayan iki bombanın etkisiyle yaralanan, katledilen yakınlarını arayan eylemcilere, copları ve gaz kapsülleriyle saldırdı.
Devletin, Suriye Savaşı’nın başından beri desteklediği cihatçı, katil IŞİD çeteleri dünyanın pek çok yerinde katliamlar gerçekleştirdi. AKP iktidarının çetelerle birlikte gerçekleştirdiği bu katliam baskılara rağmen güçlenen toplumsal muhalefetin her kesimine yapılmış bir saldırıydı.
İktidarını, gücünü korumak için baskıyı ve şiddeti kullanan AKP, onca istihbarat bilgisi ellerindeyken katliama göz yumarak katliamın faillerinden biri oldu. Baskı ve şiddet mekanizmalarının her türünü, mücadele edenlerin üzerinde kullanan, kendisine karşı direnen tüm kesimlere faşist baskı politikalarıyla cevap veren siyasi iktidar, kendi gücünü kaybediyor olduğunun bilincinde olarak bu katliamları gerçekleştiriyordu. Çünkü, cihatçıların Ortadoğu’da güçlenmesi için hareket eden iktidar karşısında her daim, eşitlik ve özgürlük için mücadele eden muhalefet olmuştur.
Takip eden süreçte, katliamda yaşamını yitirenlerin yoldaşları, aileleri ve katliamda yaralananlar devlet şiddetinin hedefi olmaya devam etti. Suruç’ta, Amed’de, Ankara’ da patlayan bombalar hükümette olan siyasi partinin hükümeti kaybetmeme, çoğunluğun itaatini kazanma çabasının bir ürünüydü, barış ve kardeşlik ortadan kaldırılarak milliyetçilik ve şovenizm büyütülmek istendi. Ama bu faşist baskı politikaları ona yetmedi. Katledilenler ve yakınları topluma terörist olarak gösterilerek ülke tarihinin en büyük katliamlarından biri halkın gözünde meşrulaştırılmak istenmiştir.
Yaşamın her alanında baskıya, tutuklamalara, katliamlara karşı direnenler adalet ve özgürlüğe olan inançlarıyla mücadele etmeye bıkmadan usanmadan devam ettiler. İktidarın içine düştüğü siyasi ve ekonomik kriz derinleşerek büyümeye devam etti. Sokaklarda, mahallelerde, liselerde, üniversitelerde bir araya gelenler bugün bu çatlağı derinleştirmeye çağırıyor.
Bizler, bu coğrafyada mücadele eden devrimci gençlik örgütleri olarak ne katledilenleri unuttuk ne de katilleri affettik.
Sözde adalet dağıtan mahkemelerde, göstermelik davalarla katliamın sorumluları ortaya çıkarılmadı. Adalet sağlanmadı. Bizler bu katliamın tanıkları olarak adalet mücadelesinin tıpkı 10 Ekim günü sokağa çıkan binlerin yaptığı gibi direnişle, sokakta kazanılabileceğini biliyoruz.
Katillerden hesap sorana dek adalet mücadelemize devam edeceğiz.
10 Ekim’i unutma unutturma!”